Sosyal medyanın gücünü arttırmasıyla ve markalar için de önemli bir iletişim platformu haline gelmesiyle birlikte, son yıllarda sosyal medya uzmanı, iş ilanlarında sıkça rastladığımız bir meslek olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal medya uzmanı; iyi bir iletişimci olmalı, markayı iyi tanımalı, araştırma yapmayı sevmelidir. Ancak iyi bir sosyal medya uzmanını kısaca özetlemek gerekirse bazı vurucu noktalar öne çıkartabiliriz…

Sosyal medya imla hatası kabul eder mi?

Markanızın broşüründe, afişinde, web sitesinde, tv reklamında nasıl imla hatasına asla tolerans gösteremezseniz, sosyal medyada da bu işin toleransı yoktur. Evet, takipçiler kişisel sayfalarında mükemmel bir Türkçe kullanmayabilirler veya paylaşımlarınızın altına yazdıkları dil de anlatım bozukluklarıyla dolu olabilir. Ama burası sırf sosyal medya camiası diye, sizin de imla hatalarına hakkınız olduğu anlamına gelmiyor. İyi bir sosyal medya uzmanı; imla hatası yapmamalıdır, yazdığı cümlede ne demek istediği anlaşılmaya çalışılmamalı, direkt anlaşılmalıdır. Dile hakim olmak, markanın iletişim dilini belirlerken en önemli yardımcılarınızdan biri olacaktır.

Kabuğunuza çekilip sosyal medyayı kendi sayfanızdan ibaret saymayın!

Bu camiada yalnız değilsiniz. Mükemmel hiç değilsiniz. Sosyal medyanın dinamik yapısına ayak uydurabilmek için trendleri ve diğer markaları sürekli takip etmek ve araştırmak şart. Diğer markaların yaptığı iyi işlere imrenerek “Bunu ben nasıl düşünemedim?” diye hayıflanmak sizi başarıya götüren bakış açılarından biridir. Yapılan kötü örneklere ise gülüp geçmeyin, çünkü unutmayın birileri de sizin işleriniz için aynı şeyi düşünüyor olabilir. Kötü örnekler iyilerini yaşatır. Bu nedenle başarısız örneklerin neden başarısız olduklarına kafa yormak, iyi işlerin nasıl başarıldığına kafa yormak kadar önemli. Diğer markaların yaptığı işlerden esinlenebilirsiniz ama asla aynısını tekrar etmeyin. Bir iletişimcinin en büyük hatası yapılanın aynısını bile isteye yapmaktır.

Planlama yapın…

Sabah ofise gelip, kahvenizi masanıza koyduktan sonra “Eveet, bugün ne paylaşsam?” diye düşünme lüksünüz maalesef yok. Çünkü unutmayın, takipçileriniz sizden “Bugün ne kadar da güneşli bir gün, günaydın” ve “Haydi uyku vakti, iyi geceler” gibi paylaşımlardan çok daha fazlasını bekliyorlar. Sosyal medya uzmanları da aynen reklam/halkla ilişkiler uzmanları gibi yıl sonunda bir sonraki yıla dair bir planlama yapmak zorundalar. Evet, sosyal medya diğer mecralara göre çok daha dinamik ve değişken ancak bu bir strateji belirlemenizin ve planlama yapmanızın önünde bir engel değil.

Herkes hata yapar siz de…

Yönettiğiniz  ya da işvereniniz bu cümleyi pek onaylamayabilir ama kaçınılmaz gerçek budur. Özellikle sosyal medya gibi henüz herkesin kendi yolunu bulmaya çalıştığı bir iletişim mecrasında siz de hata yapabilirsiniz. Düzenlediğiniz yarışmaya kimse katılmayabilir, bu paylaşımları sayfanızdan silemediğiniz için de başarısızlığınız kabak gibi ortada da olabilir. Sakin olup, şunu düşünebilmelisiniz: Nerede hata yaptım? Belki hedef kitlenize hiç uygun olmayan bir yarışmaydı düzenlediğiniz, veya çok sıradandı veya fazla marjinal… Bunların cevaplarını objektif bir şekilde yanıtlayabilmeli ve bir sonraki adımınızda bunları göz ardı etmemelisiniz.

Risksiz başarı olmaz…

Bir kere hata yaptınız diye her seferinde başarısız olacağınız anlamına gelmiyor. Keza, hep başardınız diye hiç başarısız olmayacağınız anlamına da gelmiyor. Sosyal medyanın en önemli dinamiklerinden olan yarışmalar, aslında sizin için en büyük risk taşıyan nokta diyebiliriz… Planladığınız yarışma; hedef kitlenize gerçekten uygun mu, açık noktaları var mı, yani takipçilerinizin sizi acımasızca eleştirebileceği net olmayan koşullarınız var mı, siz olsanız bu yarışmaya katılır mıydınız gibi sorular risklerinizi azaltmanıza yardımcı olacaktır. Risklerinizi azaltıp özgün projelere imza atmak markanızın farklılaşmasında çok önemli bir adım olacaktır…