Nuit-reklam-gece-gündüz Nuit-reklam-ajansı-Ana-Sayfa
Marka İletişiminde Yol Ayrımı: Ajans mı Departman mı?
 
14 Haziran 2013 0 YORUM Marka ve Ajans

Bugün, bir ürünün pazardaki durumunu belirleyen en önemli etken; markanın tanımlanmış, tutarlı ve süregelen bir kimliğe sahip olmasıdır. Bu da, işletmenin markası için etkin, tutarlı ve süregelen bir iletişim stratejisi izlemesini şart koşuyor... Bütünleşik iletişim yönetimi uygulayan işletmeler; kreatif çalışmalar, reklam, halkla ilişkiler, sosyal medya, medya planlama, projeler gibi her türlü iletişim faaliyetinde belirli bir amaç çerçevesinde hareket etmektedirler. Bu sayede tutarlı bir iletişim programı yürüterek hedef kitlesi üzerinde daha etkili olur ve daha olumlu bir imaj bırakırlar.

Marka iletişim çalışmalarının yönetimi genel olarak 3 ana alternatif üzerinden ilerlemekte... Birinci alternatif, işletmelerin iletişim faaliyetlerini kendi bünyelerinde yürütmesi; diğer alternatif ise iletişim faaliyetlerini ajanslara teslim etmesidir. Ancak günümüzde, markanın iletişim çalışmalarının sadece işletme içinde kurulacak bir departman tarafından sağlanması zor olduğu gibi, sadece ajanslar tarafından yürütülmesi de tutarlı ve etkin bir iletişim stratejisi oluşturulması açısından çok mümkün görünmüyor.

Üçüncü ve belirli büyüklüğü aşan işletmelerin büyük çoğunluğunun benimsediği yöntem ise; işletmenin hem kendi bünyesinde bir iletişim departmanı oluşturması hem de belirli alanlarda ajanslarla işbirliğine gitmesi. Günümüz rekabet ortamında en ideal yöntem olarak görünen bu alternatifte, iletişim departmanı yetkilileri alanlarında uzman ajanslarla işbirliği yaparak marka iletişim süreçlerini çok yönlü yönetme şansına sahip olmaktadır.

Etkin ve tutarlı bir marka iletişimi için Voltran’ı oluşturmak şart...

Günümüzde bir işletmenin iletişim çalışmalarını sadece kendi bünyesinde yürütmeye çalışması doğru iletişim stratejisinin planlanmasında ve yönetilmesinde tek başına yeterli olamamakta... Oysa, bugün Kurumsal İletişim personeli arayan işletmelerin verdikleri iş ilanlarına baktığınızda durumun tam tersi algılanarak kurtarıcının şirket bünyesinde çalışan iletişimciler olarak görüldüğü anlaşılıyor. Bir iletişim uzmanının/yöneticisinin her konuyu çok iyi derecede bilmesi ve uygulanması bekleniyor. Hem yaratıcı çalışmaları yönetmesi, hem basın ilişkilerinin güçlü olması, hem medya planlamayı çok iyi bilmesi, hem sosyal medyayı yönetmesi hem de etkinlik, kampanya vb. oluşturması ve bu arada departman bütçesini yönetmesi ve tabi ki günlük angarya işlerin de altından kalkması isteniliyor, yapılabileceği düşünülüyor... Bir iletişimcinin elbette başarılı bir iletişim stratejisi ve yönetimi gerçekleştirebilmek için tüm bu süreçlere hakim olması şart. Ancak etkin bir iletişim programı sürdürebilmek için işletmenin, iletişimin belirli alanlarında, uzman ajansların desteğini istemesi kaçınılmaz.

Kreatif, PR, sosyal medya, medya planlama gibi alanlarda uzmanlaşan ajanslar, işletmenin iletişim departmanının bir uzantısı olarak düşünülmelidir. Ajans ile çalışmanın işletmelere sağladığı en önemli avantajlardan biri, tüm iletişim faaliyetlerinde objektifliğin esas olmasıdır. İletişim departmanı yetkilileri bazen aldıkları kararları dışarıdan bir gözle değerlendiremeyebilirler, duygusal kararlar alabilirler. Oysa ki, ajans çalışanları fark ettikleri her türlü hatayı çekinmeden işletme yöneticilerine aksettirebilirler, kararlarında, fikirlerinde duygusal davranmazlar, üçüncü bir göz olarak gerçekçi ve objektif gözlemler yaparak fikirlerini savunurlar. 

Bir işletme, sektörde markasının gücünü sürdürmek veya gücünü arttırmak istiyorsa, iletişim stratejisini planlı bir şekilde sürdürmelidir. Bugün bir çok büyük marka, kreatif, PR, sosyal medya ve Medya Planlama alanlarında ajanslarla çalışmayı tercih ediyor. İletişim departmanı ile ajans, işletmenin/markanın başarısı için iletişim stratejilerini birlikte belirlemeli, başarıya birlikte imza atmalıdırlar. Bu nedenle, günümüzde işletmelerin sadece iletişim departmanı veya ajans ile sağlıklı bir iletişim stratejisi belirlemesi ve yürütmesi zor ve her 2 tarafı da barındırması şart gibi görünüyor...

 
YAZAR HAKKINDA

Tuba Kılıç Almalı
Türünün ilk örneği olan, gece gündüz gibi bir başkan... İyi niyetli ama her türlü sömürüye karşı, yenilikçi ama köklerine bağlı, sabırlı ama çok heyecanlı... Sektörde saçlarını ağartmamış ama iletişim uzmanı, en iyi fikirlerin saçmalamakla olgunlaşacağına inanır ama saçma oluşumlara karşı... Ve kendini kısaca şöyle tanımlar: Yaradandan sonra eşine, işine, kızına ve vatanına aşık bir kadın...
 
 
YORUM YAZ
*Ad Soyad
*E-Posta (yayınlanmayacak)
*Yorum
 
 
Sosyal Medyada Biz